• amerika'da universitenin ilk senesini okuyan her ogrencinin basina geldigi rivayet edilen durum. kisaca, okulun ilk yilinda haddi hesabi olmayacak derecede okuzlemesine yemek yeme durumu ile birlikte gelen 15 pound (yaklasik 7 kilo).

    (bkz: freshman)
  • dikkat edilmezse eger, burda belirtilen 15 paund, 15 kiloya donusur. spora baslamak lazimdir, en bastan dikkat etmek lazimdir.
  • gercekligi isvicreli bilim adamlarinin yaninda bizzat benim tarafimdan da ispatlanmistir, dikkat etmek gerekir.
  • yaptigim gozlemler sonucu bunun amerikadaki fast food'dan cok tuketilen alkol yuzunden oldugu belirlenmistir
  • kendimce (istemeden) freshman 30 olarak upgrade ettigim fenomen. mutluyum, gururlu muyum?.
  • guzel kizlar gorulur okulun ilk gunleri. "hoca mali goturduk, o kadar calisip geldigimize degmis" denilir. hayaller kurulur, "american pie gercekmis" denilir, erkek toplulugunuzda "gelecek 4 senenin bereketine" kadehleri vurup guzel hayaller esliginde enerji toplarsiniz.

    gel gelelim uc hafta sonra bunlarin hepsi kaybolur, nesilleri tukenir. freshman 15 olurlar, evlerine odalarina kapanirlar, pantalonlarini tekrar giyebilene kadar disariya cikmazlar..

    peki sonra ne olur?

    bu kizlar darwin'i sictigi klozete dusurecek kadar hizli mutasyona ugrayinca geriye kalanlar bayram eder.. kalan saglar bizimdir... aylarca nargile aromasi gibi kokan tombul hintli kizlara, ecis bucus killi sumuklu asyalilarla derslere girilir. lombur gobekli, kalcanin allahi ile butunlesmis, yuvarlak erojen bolge - gobek deligi hatti killari ile bezenmis dogulu hatunlar, "supersize me" diye bagiran sarisin bomba(!)lar etrafta cirit atmaktadir. bir de derslere getirmezler mi yediklerini! o sogan kokulari, o curry aromalari, o soya soslari karabasanlarinizda karsiniza cikacaktir.

    ve ben "hayatimin en cirkin kizlarini sozlukte tanidim" turunden bir tanim yapmiyorum, ki o yanlis bir tanimdir... daha buyuk ve gercek olan bir sosyal felaketten bahsediyorum..

    bunlar hakikaten hayatlari boyunca arka planlarda kalmis, "ezik ama gururlu" takilmis, "kluplerin baskaniyim, ortamlarin kraliyim, guzel degilim ama azimliyim" mottosunu benimsemis insanlar. bunlar hayatta kaybedecegi hicbir sey olmayan, dis guzelliklerinden umudu kesmis, alabilecekleri kadar bilgi ve birikimi beyinlerinde toplayip yas kirk olunca dunyayi anirtmaya and icmis, hindistan'in, cin'in ve diger butun azmetmis ucuncu dunya memleketlerin en iyi 2000 disi beyni. bunlar ki, her ahval ve seraitte, hayatlarini "cool" ve "guzel" olarak tanimlanan herseyden nefretle soyutlayarak zihinsel gelisimin zirvesine cikmayi hedefleyen insanlar.

    kendileri gibi olmayanlari allahuteala "fast-food" ile, "burrito with extra guac" ile, "pizza-bira kombinasyonu" ile cezalandirip donem boyu odalarina hapseder. (7 honor code, freshman 15)

    bu sekilde 4 senelik universite hayatlarinda, hayatlarinda ilk kez olmak uzere, bu azimli aysel gureller, bu banu alkanlar, bu bulent ersoylar, "erkegin tadi" na ulasabilmenin ahval ve seraiti icerisinde, misyonlarina daha guclu abanirlar, bir kosu 4.0 ortalamalarini yaparlar, mezun olunca kapagi en yakin consulting firmasina atmak sureti ile intihallerini idame ettirirler.

    peki bizim freshman 15'lere ne olur?

    ki$ tatili donusu kisa bir sure yine cikarlar ortaya. ama asil bomba, bahar donemi sonunda, bahar tatili ile final haftasi arasidir, millet miamilerde, cancunlarda yanmis, ta$ gibi olmustur. ama 8 aylik sezonda topu topu 3 hafta tek bedene sabit gorulebilen bu ta$ kizlar, taleplerine cevap bulamadiklari sure boyunca artik organlarinin girdigi yerlerin kalitesine dayanamayan "johnny andersen" ler, "antonio madrid" ler, "ivan dragon" lar tarafindan yesil kagit ve ozel ucak kombinasyonlari ile eve kapatilmak suretiyle tekrar, ve tekrar, ve tekrar, ve ilelelbet muhafaza ve mudafaa edilmek sureti ile, "ben boyle bir kiz gormustum ilk gun, acaba benle ayni dersi almiyor muydu" repliklerinde yasatilirlar. olumsuzlestirilirler. ama artik onlardan geriye kalan, eski 36 beden kot pantalonlari ile, okula ilk geldikleri sene face book'a verdikleri yanmis, lise son kizlarinin ic giciklayan azgin bakislari ile erkegi soyan, baktikca bir daha, bir daha, bir daha baktiran, sonra da hayallerde yasatilan vesikalik resimleridir.

    ben bir miss teen teksas gormustum ilk sene. (#1936113 - aha burada kayitlidir) hemen yanina oturup arkadas olmustum. sonra kiz teksas oldu. missy elliot oldu. "double quarter pounder with cheese" oldu. amerikan bufalosu oldu.

    sonunda dayanamadik, kestik, ve yedik.

    ve ben buraya yaziyorum, bu "freshman 15" denilen illet nedeni ile, jell-o ile, campus pizza ile, mcdonalds ile, qdoba ile, "philly diner" ile, doubleshot espresso ile, peanut butter ile, dunkin' donuts ile, "supersize please" kombinasyonu sayesinde,

    hayatimin en cirkin kizlarini burada, amerika'da gordum.

    ve onlarin ismi, freshman 15.
  • ve hala, medeniyet dedigin bu tek disi kalmis canavarda, rocky balboa'nin ciktigi merdivenlerden defalarca inip cikarak "a separate peace" usulu, dusmanimizi bilmeden yaptigimiz idmanlarda guclendirdigimiz benligimiz ve vucudumuz, bize zerre yarar saglamamakla birlikte, genc subaylarimizin da guvenini tarumar etmek sureti ile her gelisen kasi ile "amerika'da ta$ gibi hatunlara kaydim," "ami ayagimla ittim" gibi gurur alametlerinin "olmayacagini, olamayacagini" anlatmaktadir.

    derdimizi anlattigimizda bizlere

    "bana amerikan kizlari 15 pound ile universite erkeklerinin hayatini karartiyor dedirtemezsiniz" dedi provostlarimiz.
    "yollar yurumekle asinmaz" dedi inek asyali, hintli sinif arkadaslarimiz.
    "15 pound bir amerikan utanci degildir, 15 pound bir kiz utanci da degildir, binaenaleyh 15 pound bir utanc degildir" dedi turk kiz arkadaslarimiz.
    "gayligin icabi vardir veya yoktur ayri mesele, ha icabi yoksa fuzuli bir is sayilmaz ama, eger icabi var ise gaylik fevkalade birseydir" dedi homoseksuel arkadaslarimiz.

    gelin gorun ki bu gunlerde, "dereyi gormeden pacalari sivadik. bir bok yedik. allahim, kimse bize buralara gelmeden once "freshman 15" ten bahsetmemisti, ne olur bir mucize" serzenislerimiz de bes para etmemekte, "yalniz yasanilan evdeki huzun"'u bozmak adina bir tas gibi hatunun odada belirmesini saglamamaktadir.

    james joyce'un "a portrait of the artist as a young man" 'de bir gram sevgi ugruna allahin keva$esine yaptigi insanustu duygusal muameleye bile hasret oldugumuz bu gavur diyarlarinda, freshman 15 adi verilen illetten cektigimiz derdi yirmi final sinavinda cekmedik.

    erkekligimizi idame ettirebilmek icin gecmisimize tutunduk, "erkek arkadasina ordek vesaire diyen kadin" lari cektik, evde birlikte icip "abi cok cirkin buradaki kizlar" deyince elimizi oksamaya baslayan ibneleri evden kovduk, davut orucunu gunumuze uyarladik. ama ne yalan soyleyim, ne nikki coxx'lar gorduk, ne de jenna jameson lar.

    bulent ersoylar gorduk onun yerine, aysel gurellerle biralarimizi carpistirdik, ayse ozgunlerle dunyanin gelecegini tartistik. yoktan islem hacmi yarattik, seks yerine felsefesini yaptik gece 4 lere kadar. "sen parmagini kulagina soktugunda parmagini mi daha iyi hissediyorsun kulagini mi" gibi ahiret sorulari ile "coyote ugly" lere yelken actik. vatan sagolsun.

    "yoktur dunyada zerre eziyet
    bir adet macchickendan midesi bulanan tas kizin aksiyon gecesi tuvalete kusmasi gibi."

    bazi arkadaslarimiz taa anavatanlarindan, peru'dan, venezuela'dan, porto rico'lardan kiz arkadas ithal ederken, biz tuvaletlerden kusmuk temizledik.

    devlet baba nerede, devlet baba bizi gor!

    iste freshman 15 sendromu.

    iste rezalet.

    iste utanc.

    iyi geceler turkiye, her nerede yasiyor, ve yasatiliyorsan.
  • sony'nin mp3 çalarının içinde hediye olarak gelen şarkılardan harder than mine'ı söyleyen grup. tıpkı diğerleri gibi amerikan gençlik filmlerinden fırlama punk bir grup olduğunu düşünüyorum ama bu şarkı her ne kadar sözler fena rihanna-beyoncé tınlasa da diğer sabun köpüklerinin yanında seçilebiliyor. başarılı.

    https://www.youtube.com/watch?v=9udxql-hw-w
  • i won’t give up’ı acapella çok güzel söylemiş grup. sözleri daha anlam kazandı, şarkı büyüdü gözümde.

    when ı look into your eyes
    ıt's like watching the night sky
    or a beautiful sunrise
    well there's so much they hold
    and just like them old stars
    ı see that you've come so far
    to be right where you are
    how old is your soul?

    well, ı won't give up on us
    even if the skies get rough
    ı'm giving you all my love
    ı'm still looking up
    and when you're needing your space
    to do some navigating
    ı'll be here patiently waiting
    to see what you find
    'cause even the stars they burn
    some even fall to the earth
    we've got a lot to learn
    god knows we're worth it
    no, ı won't give up

    ı don't wanna be someone who walks away so easily
    ı'm here to stay and make the difference that ı can make
    our differences they do a lot to teach us how to use the tools and gifts
    we got yeah we got a lot at stake
    and in the end you're still my friend at least we did intend
    for us to work we didn't break, we didn't burn
    we had to learn, how to bend without the world caving in
    ı had to learn what ı got, and what ı'm not
    and who ı am
    ı won't give up on us
    even if the skies get rough
    ı'm giving you all my love
    ı'm still looking up
    ı'm still looking up
    well, ı won't give up on us (no ı'm not giving up)
    god knows ı'm tough (ı am tough) he knows (ı am loved)
    we got a lot to learn (we're alive, we are loved)
    god knows we're worth it (and we're worth it)
    ı won't give up on us
    even if the skies get rough
    ı'm giving you all my love
    ı'm still looking up
hesabın var mı? giriş yap